VOCABULARY
- Teen/Teenager: 13-19 yaş arası gençler
- Daily routines: Her gün yapılan günlük rutin işler
- Get up: Uyanmak, kalkmak
- Wake someone up: Birisini uyandırmak
- Wash your face and hands: Yüzünü ve ellerini yıkamak
- Have breakfast: Kahvaltı yapmak
- Brush your teeth: Dişlerini fırçalamak
- Take a bath/Take a shower: Banyo yapmak/Duş almak
- Get dressed: Giyinmek
- Go to school: Okula gitmek
- Walk to school/Go to school on foot: Okula yürüyerek gitmek
- Go to school by bus: Okula otobüsle gitmek
- Drive someone to school: Birisini okula arabayla götürmek
- Take classes at school: Okulda derslere girmek
- Have lunch: Öğle yemeği yemek
- Come back home: Eve geri gelmek
- Arrive home from school: Okuldan eve gelmek
- Follow after-school activities: Okul sonrası etkinlikleri takip etmek
- Have dinner: Akşam yemeği yemek
- Spend time with family: Aile ile vakit geçirmek
- Do homework: ödev yapmak
- Listen to music: Müzik dinlemek
- Read a newspaper: Gazete okumak
- Chat with your friends online: Çevrimiçi arkadaşlarınla sohbet etmek
- Surf the internet: İnternette gezinmek
- Play computer games: Bilgisayar oyunları oynamak
- Play video games: Video oyunları oynamak
- Watch TV programs: Televizyon programları izlemek
- Watch a movie: Film izlemek
- Go to bed: Yatağa/uykuya gitmek
- Sleep: Uyumak
- Visit grandparents: Büyük anne ve babayı ziyaret etmek
- Play tennis: Tennis oynamak
- Do karate: Karate yapmak
- Ride a bike: Bisiklete binmek
- Ride a horse: Ata binmek
- Play soccer: Futbol oynamak
- Swim at the pool: Havuzda yüzmek
- Go out: Dışarı çıkmak
- Walk around: Dolaşmak, gezinmek
- Take cooking classes: yemek dersleri almak
- Skydiving: Paraşütle atlama
- Skating: Patenle kayma
- Snowboarding: Kar kayağı/Snowboard kullanarak kaymak
- Trekking: Yürüyüş
- Campfire: Kamp ateşi
- Take a selfie: Özçekim yapmak
- Greet: Selamlaşmak
- Try: Denemek
- Attend: Katılmak
- Join: Katılmak
- Prefer: Tercih etmek
- Train: Antrenman yapmak
- Look fit: Formda görünmek
- Pay attention: Dikkat etmek
- Interested in: İlgili olmak
- Get high grades: Yüksek notlar almak
- Contact: İletişim kurmak
- Pick up: Arabayla almak
- Feed: Beslemek
- Prepare: Hazırlamak
- Learn new things: Yeni şeyler öğrenmek
- Stand: Katlanmak, dayanmak
- Unbearable: Katlanılmaz, dayanılmaz
- Interesting: İlginç
- Exciting: Heyecan verici
- Boring: Sıkıcı
- Fun: Eğlenceli
- Trendy: Modaya uygun
- Ridiculous: Gülünç
- Excellent: Mükemmel
- Healthy: Sağlıklı
- Lazy: Tembel
- Enormous: Çok büyük, kocaman
- Huge: Kocaman, dev gibi
- Difficult: Zor
- Expensive: Pahalı
- Be respectful of the elderly relatives: Yaşlı (daha büyük) akrabalara saygılı olmak
- Be realistic: Gerçekçi olmak
- Be sensitive: Duyarlı olmak
- Be honest with your friends and parents: Arkadaşlarına ve ailene dürüst olmak
- Use photo and video sharing applications: Fotoğraf ve video paylaşım uygulamaları kullanmak
- Share something on social media: Sosyal medyada bir şey paylaşmak
- Write comments on trending topics: Çok konuşulan (gündemde olan) konular hakkında yorumlar yazmak
- Follow the rules: Kurallara uymak, kuralları takip etmek
- Behave fairly: Adil davranmak
- Learn about your history and traditions: Tarihini ve geleneklerini öğrenmek
- Protect your cultural heritage: Kültürel mirasını korumak
- Save money: Para biriktirmek
- Keep up with the latest fashion: En son modaya ayak uydurmak, en son modayı takip etmek
- Smartphone application: Akıllı telefon uygulaması
- Free time: Boş zaman
- Early: Erken
- Late: Geç
- In the morning: Sabah
- At noon: Öğlen
- In the afternoon: Öğleden sonra
- In the evening: Akşam
- At night: Gece
- Weekdays: Hafta içi günler
- Weekend: Haftasonu
- Every day: Her gün
- Every week: Her hafta
- Regularly: Düzenli olarak
- Gym: Spor salonu
- Fovourite singer: En sevilen şarkıcı
- Voice: Ses
- What a wonderful World: Ne harika bir dünya
- Beyond the borders: Sınırların ötesinde
- Traditional meal: Geleneksel yemek
- Countryside: Kırsal bölge
- Ordinary/Usual: sıradan, olağan, alışılmış
