VOCABULARY
- Communicate: İletişim kurmak
- Communication: İletişim
- Online communication: Çevrimiçi iletişim
- Conversation: Sohbet, muhabbet
- Call/Phone: Telefonla aramak
- Call center: Çağrı merkezi
- Keep in touch: İrtibatta kalmak, iletişimi koparmamak
- Text a message: Mesaj yazmak
- Send a message: Mesaj göndermek
- Leave a message: Mesaj bırakmak
- Write a letter: Mektup yazmak
- Write a postcard: Kartpostal yazmak
- Send an e-mail: Mail göndermek
- Use social networks: Sosyal ağlar kullanmak
- Talk face to face: Yüz yüze konuşmak
- Meet up: Buluşmak
- Share: Paylaşmak
- Smoke signals: Duman sinyalleri, dumanla haberleşme
- Messenger birds: Haberci kuşlar
- Printing machine: Yazıcı
- Transatlantic television transmission: Transatlantik televizyon yayını
- Telegraph: Telgraf
- Telephone: Telefon
- Cell phone: Cep telefonu
- Smartphone: Akıllı telefon
- Application: Uygulama
- Technological developments: Teknolojik gelişmeler
- Invent: İcat etmek
- Warn: Uyarmak
- Confirm: Onaylamak
- Have information from distant places: Uzak yerlerden bilgi almak
- Improve a foreign language: Yabancı dili geliştirmek
- Find your way in the traffic: Trafikte yolunu bulmak
- Share ideas and opinions: Fikirlerini ve düşüncelerini paylaşmak
- Play an educative game: Eğitici oyun oynamak
- Solve puzzles: Bulmacaları çözmek
- Make a video: Video yapmak
- Learn the lyrics of a song: Şarkının sözlerini öğrenmek
- Translate a sentence: Bir cümleyi çevirmek
- Practice your lessons: Derslerini çalışmak
- Buy something online: Birşeyi internet üzerinden (çevrimiçi) satın almak
- Learn how to cook something: Birşeyi nasıl pişireceğini öğrenmek
- Give tips about a foreign country: Yabancı bir ülke hakkında ipuçları vermek
- Order something to eat: Yiyecek bir şey sipariş etmek
- Help the people in need: İhtiyacı olan insanlara yardım etmek
- Help disabled children: Engelli çocuklara yardım etmek
- Donate: Bağışlamak
- Plant trees: Ağaçlar dikmek
- Give medical care: Tıbbi bakım vermek
- Collect garbage for a clean environment: temiz bir çevre için çöp toplamak
- Send materials to the refugees: Mültecilere malzemeler göndermek
- Say good wishes: İyi dileklerini söylemek
- Hang up the phone: Telefonu kapatmak
- Make a complaint: Şikayet etmek, bir şikayette bulunmak
- Change/Return a product: Bir ürünü değiştirmek/iade etmek
- Report problems with delivery: Teslimatla ilgili sorunları bildirmek
- Learn about a bill: Fatura hakkında bilgi edinmek
- Book a flight ticket: Uçak bileti rezervasyonu yaptırmak
- Learn about something more: Daha fazla şey öğrenmek
- Buy something: Bir şey satın almak
- Ask for a service: Servis talep etmek
- Put someone through to someone: Birini birine bağlamak (telefonda)
- Connect: Bağlamak, bağlanmak, iletişim sağlamak
- Hold on: Hatta kalmak, hatta beklemek
- Easy: Kolay
- Fast: Hızlı
- Available: Uygun
- Old-fashioned way: Eski (moda) yollar
- Throughout: Boyunca, süresince
- History: Tarih
- Purpose: Amaç
- Soldier: Asker
- Commander: Komutan
- Range: Aralık, menzil, ara, mesafe
- Reality: Gerçeklik
- Voluntary: Gönüllü
- Gift: Hediye
- Customer: Müşteri
- Single ticket: Tek yönlü bilet / Tek kişilik bilet
- Return Ticket: Gidiş dönüşlü bilet
- Ticket price: Bilet fiyatı
- Flight reservation: Uçuş rezervasyonu
- Flight cost: Uçuş bedeli
- Departure: Kalkış
- Arrival time: Varış zamanı
- Travel agent: Seyahat acentası
- For the sake of: … yararına, … uğruna
- I beg your pardon: Affedersiniz, affınıza sığınıyorum, özür dilerim
