EXPRESSING ABILITY AND INABILITY
“Can” yardımcı fiili beceriler ve yetenekler anlatılırken kullanılır.
*** Can: -ebilmek, -abilmek.
Examples:
- Can you skip rope? - Can you sing songs? - What can you play?
- Yes, I can. - No, I can’t. - I can play chess.
EXPRESSING LIKES AND DISLIKES
İngilizce’de sevilen beğenilen şeylerden bahsederken “like, love, enjoy” fiillerini kullanırız. Sevilmeyen,
beğenilmeyen şeylerden bahsederken “don’t/doesn’t like, don’t/doesn’t love, don’t/doesn’t enjoy, dislike, hate”
fiillerini kullanırız.
+ I like playing basketball. (Ben, basketbol oynamayı severim.)
+ He likes playing checkers. (O, dama oynamayı sever.)
+ She likes riding a horse. (O, ata binmeyi sever.)
− I don’t like fishing. (Ben, balık tutmayı sevmem.)
− He doesn’t like playing hopscotch. (O, sek sek oynamayı sevmez.)
− She doesn’t enjoy playing tennis. (O, tenis oynamaktan keyif almaz.)
*** Karşınızdaki kişiye en sevdiği ya da yapmaktan en çok hoşlandığı aktiviteyi sorarken aşağıdaki soru kalıbını
kullanabilirsiniz.
What is your favourite activity? (En sevdiğin aktivite nedir?)
- My favourite activity is playing volleyball. (Benim en sevdiğim aktivite voleybol oynamaktır.)
- I like playing volleyball. (Ben, voleybol oynamayı severim.)
DESCRIBING WHAT PEOPLE DO REGULARLY
Simple Present Tense (Geniş Zaman)
• Bu zaman kalıbını genelde yaptığımız işleri, her zaman tekrarlanan eylemleri ve alışkanlıklarımızı anlatırken
kullanırız. Bu kalıbı Türkçeye çevirirken genellikle fiile “-r, -ar, -er, -ir, -ır, -ur, -ür” ekleri getiririz. (yapar, gider,
gelir, oynar, vb.)
Examples:
+ I play football. (Ben futbol oynarım.)
+ He plays chess. (O satranç oynar.)
+ She plays computer games. (O bilgisayar oyunları oynar.)
− I don’t play football. (Ben futbol oynamam.)
− He doesn’t play chess. (O satranç oynamaz.)
− She doesn’t play computer games. (O bilgisayar oyunları oynamaz.)
Not: “He, She, It” özneleri ile olumlu bir cümle kuruyorsak;
fiile “-s, -es, -ies” eklerinden biri getirilir.
play → plays
go → goes
fly → flies
Not: Olumsuz cümle oluştururken;
− “I, You, We, They” öznelerinden sonra
“do not/don’t”,
− “He, She, It” öznelerinden sonra
“does not/doesn’t” kullanılır.
“Can” yardımcı fiili beceriler ve yetenekler anlatılırken kullanılır.
*** Can: -ebilmek, -abilmek.
Examples:
- Can you skip rope? - Can you sing songs? - What can you play?
- Yes, I can. - No, I can’t. - I can play chess.
EXPRESSING LIKES AND DISLIKES
İngilizce’de sevilen beğenilen şeylerden bahsederken “like, love, enjoy” fiillerini kullanırız. Sevilmeyen,
beğenilmeyen şeylerden bahsederken “don’t/doesn’t like, don’t/doesn’t love, don’t/doesn’t enjoy, dislike, hate”
fiillerini kullanırız.
+ I like playing basketball. (Ben, basketbol oynamayı severim.)
+ He likes playing checkers. (O, dama oynamayı sever.)
+ She likes riding a horse. (O, ata binmeyi sever.)
− I don’t like fishing. (Ben, balık tutmayı sevmem.)
− He doesn’t like playing hopscotch. (O, sek sek oynamayı sevmez.)
− She doesn’t enjoy playing tennis. (O, tenis oynamaktan keyif almaz.)
*** Karşınızdaki kişiye en sevdiği ya da yapmaktan en çok hoşlandığı aktiviteyi sorarken aşağıdaki soru kalıbını
kullanabilirsiniz.
What is your favourite activity? (En sevdiğin aktivite nedir?)
- My favourite activity is playing volleyball. (Benim en sevdiğim aktivite voleybol oynamaktır.)
- I like playing volleyball. (Ben, voleybol oynamayı severim.)
DESCRIBING WHAT PEOPLE DO REGULARLY
Simple Present Tense (Geniş Zaman)
• Bu zaman kalıbını genelde yaptığımız işleri, her zaman tekrarlanan eylemleri ve alışkanlıklarımızı anlatırken
kullanırız. Bu kalıbı Türkçeye çevirirken genellikle fiile “-r, -ar, -er, -ir, -ır, -ur, -ür” ekleri getiririz. (yapar, gider,
gelir, oynar, vb.)
Examples:
+ I play football. (Ben futbol oynarım.)
+ He plays chess. (O satranç oynar.)
+ She plays computer games. (O bilgisayar oyunları oynar.)
− I don’t play football. (Ben futbol oynamam.)
− He doesn’t play chess. (O satranç oynamaz.)
− She doesn’t play computer games. (O bilgisayar oyunları oynamaz.)
Not: “He, She, It” özneleri ile olumlu bir cümle kuruyorsak;
fiile “-s, -es, -ies” eklerinden biri getirilir.
play → plays
go → goes
fly → flies
Not: Olumsuz cümle oluştururken;
− “I, You, We, They” öznelerinden sonra
“do not/don’t”,
− “He, She, It” öznelerinden sonra
“does not/doesn’t” kullanılır.