FITNESS

[Dersbizim]

CAN / CAN’T

Genel anlamda Türkçe karşılığı “-ebilmek, -abilmek” anlamına gelen “can” yetenek, olasılık, rica ve izin gibi durumları ifade etmek için kullanılmaktadır. Bu ünitede şu şekilde karşımıza çıkacak;

• Bir eyleme yeteneğimizin olup olmadığını söylerken;

I can ride a bike. (Ben bisiklet sürebilirim.)

I can’t play basketball. (Ben basketbol oynayamam.)

• Bir eylemin yapılabilmesi için birine izin verirken – birinden izin alırken ya da birine ricada bulunurken;

You can ride my bike. (Benim bisikletimi sürebilirsin.)

Can I use your dictionary? (Sözlüğünü kullanabilir miyim?)

Can you repeat, please? (Tekrar eder misin lütfen?)


LIKE / DISLIKE

Bu ünitede genel anlamda “like – dislike” kalıbı ile sevdiğimiz/sevmediğimiz aktiviteleri tanıtmaya çalışacağız.

• I like football. (Ben futbolu severim.)
• I dislike / don’t like volleyball. (Ben voleybolu sevmem.)

• He likes basketball. (O basketbolu sever.)
• He dislikes / doesn’t like table tennis. (O masa tenisini sevmez.)

Bu ünitede “Let’s” ve “What about/How about” kalıbı ile karşı tarafa teklifte bulunmayı ve öneride bulunmayı öğreneceğiz.

LET’S

• Let’s play chess. (Haydi satranç oynayalım.)

HOW ABOUT / WHAT ABOUT

• How about basketball? (Basketbola ne dersin?)
• How about playing basketball? (Basketbol oynamaya ne dersin?)

• What about basketball? (Basketbola ne dersin?)
• What about playing basketball? (Basketbol oynamaya ne dersin?)

Accepting a suggestion –> Ok / Sure / Of course / That’s a good idea

Refusing a suggestion –> No, thanks / I’m sorry / I’m afraid I can’t