Ahiret, sözlükte “son” demektir. Tüm insanların dünya hayatından sonra yaşayacağı sonsuz bir hayattır
Ahirete ait bilgiler gayba dair bilgilerdir, yanisadece Allah bilebilir. Gayba dair bu bilgilere vahiy yoluyla (Kur’an ve Sünnet) ulaşabiliriz.
Tüm insanlık için yok oluş değil, yeni bir başlangıçtır.
Ahiret Hayatının Aşamaları
Ölüm: Ahirete geçişin ilk aşamasıdır. Tüm canlılar için kaçınılmaz bir sondur.
Kıyamet ve Yeniden Diriliş: Dünya hayatının son bulup sonsuz Ahiret hayatının başlamasını ifade eder. Kıyamet Cebrail aleyhisselam tarafından Sûr’a üflenmesiyle başlayacaktır. Yeniden dirilme olayına “Ba’s” denilmektedir.
Haşr ve Mahşer: Sûr’a ikinci kez üflenmesiyle başlayacaktır. İnsanların hesap vermek için toplanmasına “Haşr”, toplanılan yere ise “Mahşer”denilmektedir.
Hesap ve Mizan: İnsanlar dünyada yaptıklarının hesabını verecektir. Kur’an ve Sünnette ifade edildiği üzere Mizan denilen manevi adalet terazisi kurulacak ve insanlar Cennet veya Cehennem’e sevk edilecektir. Allah’ın emrettiği şekilde yaşayanlar Cennet’e diğerleri ise Cehennem’e sevk edilecektir.
Ahiret İnancının İnsan Davranışlarına Etkisi
Ahiret inancı insan hayatının anlamlı bir şekilde sürdürülmesini sağlar. Ahirete inanan kişi, dünya hayatında yapacağı davranışlara dikkat eder. Başkalarına zarar vermekten, günah işlemekten, kötülük yapmaktan, adaletsiz davranmaktan kaçınır. Dinimizin emir ve yasaklarına uyar. Her zaman salih ameller işlemeye özen gösterir. Böylece hayatını güzel işler yaparak anlamlı hale getirir.
Dünyanın geçici olduğuna ve asıl yurdun ahiret yurdu olduğuna iman eden biri, bu dünyada yaşadığı zorlukların da Allah'tan(c.c.) olduğunu ve hepsinin bir gün biteceğini bilir. Bu yüzden umutsuzluğa ve yılgınlığa düşmez, sabırlı ve dirençli olur. Sabrettiği her zorluktan, sıkıntıdan dolayı Allah'ın (c.c.)kendisine sevap yazacağını unutmaz. Allah(c.c.) adalet sahibidir, hiç kimseye haksızlık yapmaz. Allah'ın (c.c.), hiç kimsenin yaptığını yanına bırakmaması da adaletli oluşunun gereğidir. O, iman edip iyi işler yapanları ödüllendirdiği gibi kötülük yapanlara da yaptıklarının cezasını verir.
Bu konuda Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:" Yoksa kötülük işleyenler ölümlerinde ve sağlıklarında kendilerini, inanıp iyi ameller işleyen kimseler ile bir mi tutacağımızı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar! Allah, gökleri ve yeri, hak ve hikmete uygun olarak, herkese kazandığının karşılığı verilsin diye yaratmıştır. Onlara zulmedilmez."(Câsiyesuresi, 21-22. ayetler.)
BİR PEYGAMBER TANIYORUM: HZ. İSA
Annesi Hz. Meryem’dir. Hz. İsa Allah’ın bir mucizesi olarak babasız dünyaya gelmiştir.
Hz. Meryem’in annesi Hanne, babası ise İmran’dır.
Hz. Meryem’in annesi Hanne, bir çocuğu olursa Allah yoluna adayacağına dair söz verir.
Hz. Meryem dünyaya gelince de Beytü’l Makdis’in hizmetine verir.
Hz. Meryem burada Hz. Zekeriyya’nın himayesinde kalır.
Hz. Meryem, Hz. Zekeriyya’nın eşiyle kardeştir.
Hz. Zekeriyya Beytü’l-Makdis’te Hz. Meryem için bir oda yaptırır. Hz. Zekeriyya odaya her girdiğinde farklı meyvelerle karşılaşır, bunların nereden geldiğini sorduğunda, Hz. Meryem, Allah katından olduğunu söyler.
Hz. Meryem Allah’ın mucizesi ile Hz. İsa’yı babasız bir şekilde dünyaya getirir.
Etrafındaki insanlar Hz. Meryem’e çirkin iftiralar atamaya başlar. Bunun üzerine Hz. İsa beşikte iken konuşmaya başlar: Çocuk şöyle dedi: “Ben, Allah'ın kuluyum. O, bana Kitab'ıverdi ve beni peygamber yaptı.” Nerede olursam olayım, O beni mübarek kıldı; yaşadığım sürece bana namazı ve zekâtı emretti. Beni anneme saygılı kıldı; beni bedbaht bir zorba yapmadı. Doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağım gün esenlik banadır. (Meryem Suresi, 30-33. Ayetler)
Hz. Meryem, Hz. İsa’yı alarak bulundukları şehirden uzaklaşırlar.
Hz. İsa 30 yaşına deldiğinde İsrailoğulları’na peygamberlik ile görevlendirilir.
Allah, kendisine Tevrat’ın yerine Müjde anlamına gelen İncil’i indirir.
Halkı Hz. İsa’dan mucize isterler ve Hz. İsa mucizelerini halkına söyler:
Körleri iyileştirmek
Çamurdan kuş yapıp üflediğinde gerçek kuşa dönüşmesi
Ölüleri diriltmesi
İnsanların evlerinde neleri yiyip biriktirdiklerini bilmesi
Hz. İsa yaklaşık üç yıl peygamberlik yapar ve bu sürede kendine sadece 12 kişi iman eder.
Bu kişilere Havari denilmektedir.
Hz. İsa’yı davetinden vaz geçiremeyen Yahudiler Hz. İsa’yı öldürmeye karar verirler.
Fakat Allah’ın Hz. İsa’yı kendi katına yükseltmesiyle başarısız olurlar.
Allah’ın bir Yahudi’yi Hz. İsa’ya benzetmesi üzerine Yahudiler o kişiyi yakalayıp çarmıha gererler.
Şuan Hristiyanların, Hz. İsa’nın çarmıha gerilerek öldürüldüğüne inanması İslam dini açısından kesinlikle doğru bir bilgi değildir.
Ahirete ait bilgiler gayba dair bilgilerdir, yanisadece Allah bilebilir. Gayba dair bu bilgilere vahiy yoluyla (Kur’an ve Sünnet) ulaşabiliriz.
Tüm insanlık için yok oluş değil, yeni bir başlangıçtır.
Ahiret Hayatının Aşamaları
Ölüm: Ahirete geçişin ilk aşamasıdır. Tüm canlılar için kaçınılmaz bir sondur.
Kıyamet ve Yeniden Diriliş: Dünya hayatının son bulup sonsuz Ahiret hayatının başlamasını ifade eder. Kıyamet Cebrail aleyhisselam tarafından Sûr’a üflenmesiyle başlayacaktır. Yeniden dirilme olayına “Ba’s” denilmektedir.
Haşr ve Mahşer: Sûr’a ikinci kez üflenmesiyle başlayacaktır. İnsanların hesap vermek için toplanmasına “Haşr”, toplanılan yere ise “Mahşer”denilmektedir.
Hesap ve Mizan: İnsanlar dünyada yaptıklarının hesabını verecektir. Kur’an ve Sünnette ifade edildiği üzere Mizan denilen manevi adalet terazisi kurulacak ve insanlar Cennet veya Cehennem’e sevk edilecektir. Allah’ın emrettiği şekilde yaşayanlar Cennet’e diğerleri ise Cehennem’e sevk edilecektir.
Ahiret İnancının İnsan Davranışlarına Etkisi
Ahiret inancı insan hayatının anlamlı bir şekilde sürdürülmesini sağlar. Ahirete inanan kişi, dünya hayatında yapacağı davranışlara dikkat eder. Başkalarına zarar vermekten, günah işlemekten, kötülük yapmaktan, adaletsiz davranmaktan kaçınır. Dinimizin emir ve yasaklarına uyar. Her zaman salih ameller işlemeye özen gösterir. Böylece hayatını güzel işler yaparak anlamlı hale getirir.
Dünyanın geçici olduğuna ve asıl yurdun ahiret yurdu olduğuna iman eden biri, bu dünyada yaşadığı zorlukların da Allah'tan(c.c.) olduğunu ve hepsinin bir gün biteceğini bilir. Bu yüzden umutsuzluğa ve yılgınlığa düşmez, sabırlı ve dirençli olur. Sabrettiği her zorluktan, sıkıntıdan dolayı Allah'ın (c.c.)kendisine sevap yazacağını unutmaz. Allah(c.c.) adalet sahibidir, hiç kimseye haksızlık yapmaz. Allah'ın (c.c.), hiç kimsenin yaptığını yanına bırakmaması da adaletli oluşunun gereğidir. O, iman edip iyi işler yapanları ödüllendirdiği gibi kötülük yapanlara da yaptıklarının cezasını verir.
Bu konuda Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:" Yoksa kötülük işleyenler ölümlerinde ve sağlıklarında kendilerini, inanıp iyi ameller işleyen kimseler ile bir mi tutacağımızı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar! Allah, gökleri ve yeri, hak ve hikmete uygun olarak, herkese kazandığının karşılığı verilsin diye yaratmıştır. Onlara zulmedilmez."(Câsiyesuresi, 21-22. ayetler.)
BİR PEYGAMBER TANIYORUM: HZ. İSA
Annesi Hz. Meryem’dir. Hz. İsa Allah’ın bir mucizesi olarak babasız dünyaya gelmiştir.
Hz. Meryem’in annesi Hanne, babası ise İmran’dır.
Hz. Meryem’in annesi Hanne, bir çocuğu olursa Allah yoluna adayacağına dair söz verir.
Hz. Meryem dünyaya gelince de Beytü’l Makdis’in hizmetine verir.
Hz. Meryem burada Hz. Zekeriyya’nın himayesinde kalır.
Hz. Meryem, Hz. Zekeriyya’nın eşiyle kardeştir.
Hz. Zekeriyya Beytü’l-Makdis’te Hz. Meryem için bir oda yaptırır. Hz. Zekeriyya odaya her girdiğinde farklı meyvelerle karşılaşır, bunların nereden geldiğini sorduğunda, Hz. Meryem, Allah katından olduğunu söyler.
Hz. Meryem Allah’ın mucizesi ile Hz. İsa’yı babasız bir şekilde dünyaya getirir.
Etrafındaki insanlar Hz. Meryem’e çirkin iftiralar atamaya başlar. Bunun üzerine Hz. İsa beşikte iken konuşmaya başlar: Çocuk şöyle dedi: “Ben, Allah'ın kuluyum. O, bana Kitab'ıverdi ve beni peygamber yaptı.” Nerede olursam olayım, O beni mübarek kıldı; yaşadığım sürece bana namazı ve zekâtı emretti. Beni anneme saygılı kıldı; beni bedbaht bir zorba yapmadı. Doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağım gün esenlik banadır. (Meryem Suresi, 30-33. Ayetler)
Hz. Meryem, Hz. İsa’yı alarak bulundukları şehirden uzaklaşırlar.
Hz. İsa 30 yaşına deldiğinde İsrailoğulları’na peygamberlik ile görevlendirilir.
Allah, kendisine Tevrat’ın yerine Müjde anlamına gelen İncil’i indirir.
Halkı Hz. İsa’dan mucize isterler ve Hz. İsa mucizelerini halkına söyler:
Körleri iyileştirmek
Çamurdan kuş yapıp üflediğinde gerçek kuşa dönüşmesi
Ölüleri diriltmesi
İnsanların evlerinde neleri yiyip biriktirdiklerini bilmesi
Hz. İsa yaklaşık üç yıl peygamberlik yapar ve bu sürede kendine sadece 12 kişi iman eder.
Bu kişilere Havari denilmektedir.
Hz. İsa’yı davetinden vaz geçiremeyen Yahudiler Hz. İsa’yı öldürmeye karar verirler.
Fakat Allah’ın Hz. İsa’yı kendi katına yükseltmesiyle başarısız olurlar.
Allah’ın bir Yahudi’yi Hz. İsa’ya benzetmesi üzerine Yahudiler o kişiyi yakalayıp çarmıha gererler.
Şuan Hristiyanların, Hz. İsa’nın çarmıha gerilerek öldürüldüğüne inanması İslam dini açısından kesinlikle doğru bir bilgi değildir.