VOCABULARY
- Biography: Biyografi, hayat hikayesi
- Past events: Geçmiş olaylar
- Famous people: Ünlü insanlar
- Birth: Doğum
- Education: Eğitim
- Family life: Aile hayatı
- Personal life: Kişisel hayat
- School life: Okul hayatı
- Born: Doğmuş, doğmak
- Die: Ölmek
- Live: Yaşamak
- Stay: Kalmak, konaklamak
- Move: Taşınmak
- Settle: Yerleşmek
- Get married: Evlenmek
- Have: Sahip olmak
- Grow up: Yetişmek, büyümek
- Raise: Yetiştirmek, büyütmek
- Study: Çalışmak, öğrenim görmek
- Learn: Öğrenmek
- Graduate: Mezun almak
- Work: Çalışmak, iş
- Complete: Tamamlamak
- Continue: Devam etmek
- Compete: Yarışmak
- Fullfill: Tamamlamak
- Leave: Ayrılmak, bırakmak
- Attend: Katılmak
- Take place: Yer almak
- Carry: Taşımak
- Carry on: Devam ettirmek
- Win: Kazanmak
- Creat: Yaratmak, meydana getirmek
- Invent: İcat etmek
- Inventor: Mucit
- Discover: Keşfetmek
- Discoverer: Kâşif
- Interested in: İlgili olmak
- Develop: Gelişmek, geliştirmek
- Become: Olmak
- Begin: Başlamak
- Decide: Karar vermek
- Collect: Toplamak
- Establish: Kurmak
- Capture: Ele geçirmek
- Conquer: Fethetmek
- Rule: Hükümdarlık etmek
- Release: Piyasa sürmek, satışa çıkarmak
- Gain: Elde etmek, kazanmak
- Build: İnşa etmek
- Lose hearing: Duyma yetisini kaybetmek
- Serve: Hizmet etmek
- Retired: Emekli
- Career: Kariyer
- Experience: Tecrübe
- Achievement: Başarı
- Award: Ödül
- Prize: Ödül
- World Championship: Dünya Şampiyonası
- Record: Kayıt
- Wrestling: Güreş
- New episode: Yeni bölüm
- A short break: Kısa bir ara
- Competitor: Yarışmacı
- Congratulations: Tebrikler
- Talented: Yetenekli
- Brilliant: Parlak, zeki
- Various: Çeşitli
- Alone: Yalnız
- Full of idea: Fikir dolu
- Permanently: Kalıcı, sürekli olarak
- Last: Son
- In total: Toplamda
- Blind: Kör, gözleri görmeyen
- Dots and dashes: Noktalar ve çizgiler
- Letter: Harf
- Deaf: Sağır, Kulakları duymayan
- Difficulty: Zorluk
- Poverty: Yoksulluk
- Chemistry: Kimya
- Gravity: Yerçekimi
- Printing machine: Yazıcı
- Duty: Görev
- Reputation: Şöhret, itibar
- Literary: Edebiyat
- Author: Yazar
- Scholar: Akademisyen
- Architect: Mimar
- Composer: Besteci
- Apprentice: Acemi, çırak
- President: Başkan, devlet başkanı
- Excellent statesman: Mükemmel devlet adamı
- Brave soldier: Cesur asker
- Secular republic: Laik cumhuriyet
- Nationalist revolution: Milliyetçi devrim
- Patriot: Vatansever
- Military: Askeri, ordu
- Invasion: İstila, saldırı
- Castle: Kale
- Draft: Taslak
- Heart attack: Kalp krizi
